PKK, Gülen ve hareketinden ne istiyor?

20.09.2013 Vatan

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, İMC TV Haber Müdürü Hamza Aktan’a verdiği söyleşide Fethullah Gülen ve hareketine yönelik sert eleştiriler ve suçlamalarda bulundu. Bu şaşırtıcı değil çünkü Gülen cemaatiyle PKK’nın yıldızlarının hiçbir şekilde barışmadığı, aralarında özellikle Kürt gençlerini kazanma konusunda kıyasıya bir rekabet bulunduğu ve bu nedenle sık sık ihtilaf yaşandığı biliniyor.
Şaşırtıcı değil çünkü Öcalan da BDP heyetiyle yaptığı ilk görüşmenin Milliyet Gazetesi tarafından yayınlanan zabıtlarında da görüldüğü Gülen ve hareketi hakkında suçlamalarda bulunmuştu. Murat Karayılan da, geri çekilmenin ilan edildiği basın toplantısına katılmak için Kandil’de bulunan bir grup Türkiyeli gazeteciyle sohbetinde, birdenbire konuyu Gülen cemaatine getirmiş ve Bayık’ınkine benzer sözler söylemişti.

Gülen hareketi çözüme karşı mı?

Öncelikle şunu vurgulamak lazım. Gülen ve hareketinin, Bayık’ın son söyleşide ileri sürdüğü gibi “çözüm sürecine karşı” olduğu tespiti fazlasıyla zorlama. Bilindiği gibi Gülen, 7 Ocak günü, yani süreç başlar başlamaz, “Sulh hayırdır, hayır sulhtadır” başlığıyla haberleştirilen sohbetinde hiç tartışmaya yer vermeyecek bir biçimde hükümetin başlattığı yeni girişime destek vermiş, hatta buna angaje olmuştu. Ne var ki geçen süre zarfında ne kendisinden, ne cemaatin yayın organlarından benzer çıkışlara tanık olmadık, hatta tam tersine Gülen hareketinin sürece yönelik kaygı ve eleştirilerinin öne çıktığını gördük.
Ta ki Gülen’in Haziran ayında Irak Kürdistanı’nda, Erbil’de Kürtçe yayınlanan Rudaw Gazetesi’nden Rebwar Kerim’in sorularını yanıtlamasına kadar. O mülakatta Gülen’in özellikle ana dilde eğitimi “devletin vatandaşlarına karşı adil olmasının gereği” olarak tanımlamasının (Gülen’den Kürtçe eğitim açılımı: Geç oldu ama iyi oldu) birçok açıdan bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz.

Gülen hareketi sürecin neresinde?

Ancak Gülen ve hareketinin çözüm sürecinin lehine görüş beyan edip pozisyon alması onun içinde aktif bir şekilde yer aldığı anlamına gelmiyor. Cemaatten görüştüğüm bazı kişiler hükümetin kendilerini sürece dahil etmeye pek gönüllü olmadığından yakındılar. Eğer bu doğruysa, arkasında, yine Kürt sorununun çözümüyle alakalı bir önceki (Oslo) süreçle bağlantılı olarak patlak veren MİT krizi ve bunun hükümetle cemaatin arasını ciddi olarak açması olsa gerek.
Öcalan ve PKK yöneticilerinin Gülen’e ve onun hareketine yönelik kışkırtıcı olarak tanımlanabilecek çıkışlarının asıl hedefinin onlarla savaşmak değil, tam tersine uzlaşmak olduğunu sanıyorum. Nitekim başta sözünü ettiğimiz söyleşide Bayık cemaatle aralarındaki sorunları çözmek istediklerini, zaten taraflar arasında bazı görüşmelerin olduğunu belirtmiş. Bildiğim kadarıyla Gülen ve cemaatin temsil yeteneğine sahip bazı isimleri Kürt siyasi hareketinin “yasal” koluna dahil bazı isimlerle diyalog içindeler, ancak bunu bir üst aşamaya sıçratıp PKK yöneticilerini ve Öcalan’ı muhatap almalarını, en azından şu aşamada beklemek pek gerçekçi olmaz.
Öte yandan PKK ve Öcalan’ın, çözüm sürecinde (ve hatta sonrasında) ellerini daha güçlü kılmak için hükümet ile Gülen hareketi arasındaki gerginliği kollayacağını, elinden geldiğince tırmandırmaya çalışacağını ve konjonktüre göre taraflardan birine daha fazla yanaşacağını ve hiç tereddüt etmeden tuttuğu tarafı değiştirebileceğini öngörebiliriz.
Son olarak, Kürt siyasi hareketiyle Gülen hareketi arasındaki ilişkinin geleceği konusunda hükümetin alacağı tutumun da belirleyici olmasa bile etkili olacağının altını çizelim.
Sonuçta bir iktidar mücadeleleri üçgeniyle karşı karşıyayız; olup biteni anlamak ve olabilecekleri kestirmek için her üç iktidar odağının diğer odaklarla ilişki ve sorunlarını ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekiyor.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
02.02.2025 İmamoğlu mu, Yavaş mı, ikisi birden mi yoksa hiçbiri mi?
30.01.2025 Suat Toktaş gazeteci olduğu için tutuklandı
29.01.2025 Transatlantik: Rusya-Suriye ilişkileri | Trump'ın Ukrayna politikası | Gazze ateşkesinde son durum
26.01.2025 Çözümsüzlük için Kandil’den medet ummak
24.01.2025 Haftaya Bakış (251): Grand Kartal Otel faciası | Özdağ tutuklandı | Ayşe Barım gözaltına alındı | İkinci İmralı ziyareti
23.01.2025 Diyarbakır yeni çözüm sürecini tartışıyor | Serra Bucak, Vahap Coşkun, Mehmet Kaya ve Nahit Eren değerlendirdi
22.01.2025 Transatlantik: Trump nasıl başladı? | Unuttuğumuz Suriye | Gazze ateşkesi
19.01.2025 Bir türlü başlayamayan Erdoğan-İmamoğlu savaşı
19.01.2025 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: “Kürtler açısından önemli olan PKK’nin silah bırakması değil Suriye’deki kazanımların korunması”
17.01.2025 Haftaya Bakış (250): Boğaziçi direnişinin 1000.günü | CHP'nin iktidara cevabı | Yeni çözüm sürecinin gidişatı
02.02.2025 İmamoğlu mu, Yavaş mı, ikisi birden mi yoksa hiçbiri mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı