Mehmet Akif Ersoy operasyonu: “İlk taşı aranızda günahsız olan atsın”

21.12.2025 rusencakir.com

Türkiye’nin gündemini bir süredir Mehmet Akif Ersoy’un gözaltına alınmasıyla başlayan operasyonlar belirliyor. İşin içinde uyuşturucu, cinsellik ve nispeten az telaffuz edilse de para var. Bunların herbiri kamuoyunu meşgul edecek kadar muteber konular, hepsi birden olunca ilgi de zirveye taşıyor.
Hızlı bir şekilde herkesin ulaşabileceği bir şekilde sızdırılan gizli tanık ifadelerini okuduğunuzda, toplumun ortalama ahlak anlayışına aykırı da olsa eninde sonunda özel hayat kapsamına girebilecek ilişkiler, davranışlar ve eylemler söz konusu. Bütün bunlarda neyin suç olduğu belirsiz. Suçun ne olduğunun belli olmadığı böylesi bir durumda birdenbire karşımıza bir “suç örgütü” kavramı çıkıyor.

Torba daha dolmadı
Bu da bize iki şey söylüyor: 1) Bu operasyonlar eninde sonunda siyasidir; 2) Bu torbaya daha çok kişi dahil edilebilir.
Nitekim iktidar yanlısı kanallarda malum kişiler, bıkmaksızın “daha neler neler olacak, kimler kimler alınacak!” diye havalı bir şekilde spoiler veriyorlar. Şu ana kadar söyledikleri büyük ölçüde çıktığı için ciddiye alınmaları şart. Tabii bu arada içlerinden bazılarının dün Ergenekon/Balyoz süreçlerinde de tetikçilik yaptıklarını ve başlarına hiçbir şey gelmediğini akılda tutmak kaydıyla: Ne de olsa devlette devamlılık esastır!

“Taht savaşları"
Peki olayın siyasi boyutu ne olabilir? TİP İstanbul Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık medyascope’taki yazılarında olup bitenleri “taht savaşları” olarak tanımladı, kendisiyle cuma akşamı yaptığımız ve epey ilgi gören yayında da bu tezini iyice açtı.
Evet bir süredir Erdoğan sonrasının ne olacağı tartışılıyor. Öne çıkan isim oğlu Bilal Erdoğan. İki damadı Selçuk Bayraktar ve Berat Albayrak’a ek olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da adı zikrediliyor. Şık, bütün bunlara TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u da ekliyor. Ona göre bu operasyonlar Bilal Erdoğan’ın geleceği için “mayın temizliği”.

“Mayın temizliği”
Ersoy operasyonlarının medya tetikçiliğini esas olarak Sabah Grubu’nun yapıyor olması, en azından bu süreçte damatlardan Berat’ın Bilal Erdoğan’a destek verdiği şekilde yorumlanabilir. Bir iddiaya göre diğer damat da kayınbiraderinin veliahtlığını kabullenmiş durumda.
Eğer bu önermeler doğruysa Şık’ın telaffuz ettiği “mayın temizliği”nden Erdoğan sonrası dönem için aile dışı aday adaylarını tasfiye etme, en azından etkilerini azaltmayı anlayabiliriz.
Bu açıdan bakıldığında, Ersoy olayını, “rakibi en zayıf yerinden vurma” olarak okumak mümkün. İslami hareket içinde doğup büyümüş, seçilmiş, özel olarak yetiştirilmiş ve önü açılmış birisi olan Mehmet Akif Ersoy’un, arkasındaki desteği de alabildiğine kullanarak kendisine şatafatlı bir hayat seçtiği anlaşılıyor.
Dolayısıyla “önce ahlak ve maneviyat” gibi bir slogandan türemiş olan bir hareketin devamcısı iddiasındaki kişiler için çok kolay bir lokma. Ona indirdikleri darbenin hem rakiplerine zarar verdiğini, hem de kendi imajlarını güçlendirdiğini düşünüyorlar.

Peki bu hesaplar tutabilir mi? Şimdilik tutacakmış gibi gözüküyor. Fakat ortada birçok sorun var.
1)  Her ne kadar çok kişi Türkiye’nin çoktan saltanat rejimine geçtiğine inansa da ortada taht filan yok. Bu tür operasyonlarla Bilal Erdoğan veya bir başkası diğer aday adaylarını tasfiye edip Erdoğan sonrasının bir numarası olabilir ama bu onun seçmen tarafından başa geçirileceği anlamına kesinlikle gelmez.
2)  Daha saldırıya uğrayanların karşı saldırılarına tanık olmadık.
En önemlisi de şu: Özel hayat üzerinden birilerini itibarsızlaştırmayı meşrulaştırdığınızda sıra pekala size de gelebilir. Hani bir kadın zina yaparken yakalanıp Hz. İsa’nın huzuruna getirilmiş. Kadının taşlanarak öldürülmesini istemişler. Hz. İsa da “tamam” deyip devam etmiş: “Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!” Sonuç malum: Kimsenin eli taşa gitmez, Hz. İsa da kadını affeder.



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
21.12.2025 Mehmet Akif Ersoy operasyonu: “İlk taşı aranızda günahsız olan atsın”
21.12.2025 Habertürk’ün faturası kadınlara kesiliyor
20.12.2025 Süleyman Soylu’nun suçu ne?
14.12.2025 “Meşe”den sonra “İlke”den de oldum, gizli tanıksız kaldım!
14.12.2025 19 Mart sonrası seçmen tercihleri nasıl değişti? İzmir örneği: Dr. Serkan Turgut ile söyleşi
13.12.2025 Dile kolay 4600 gün: İBB davası bitmeyeceğe benziyor
12.12.2025 Sağcılığı suçlamak ne zaman suç oldu?
11.12.2025 Habertürk’ün laneti
11.12.2025 Prof. Erol Katırcıoğlu ile söyleşi: Öcalan’ın Marksizm eleştirilerine Türk solundan tepkiler
10.12.2025 Dile kolay 2 bin 962 gün
21.12.2025 Mehmet Akif Ersoy operasyonu: “İlk taşı aranızda günahsız olan atsın”
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı